BÖBREĞİN DÜZENLEYİCİLİK ROLÜ
Suyun düzenlenmesi
Vücutta su
gereğinden fazla ise hipofiz bezinin antidiüretik hormon
salgısı durur. Vücutta su az ise antidiüretik hormon çoğalır.
Hormonun etkisiyle nefron kanalcıklarının geçirgenliği artar.
suyun geri emilimi artar ve dışarı az su atılır. Böbrek ve
akciğerler pH'ın düşmesini (asit olmasını) önler.
BOŞALTIM MADDELERİ
Canlılarda
proteinlerin metabolizması sonucu oluşan ürünlerden amonyak
(NH3) suda fazla çözündüğü için çok zehirlidir.Suda yaşayan ve
vücut yüzeyi difüzyona elverişli canlılarda amonyak vücut
yüzeyinden ortama verilir.Amonyak bazı canlılarda daha az
zehirli maddelere (üre, ürik asit) enerji harcayarak
çevirirler.
Memeliler amonyağı
karaciğerde bir dizi tepkime ile üreye çevirirler. Üre suda
kolayca çözünür. Bu yüzden bol su ile atılır. Sürüngen, kuş ve
böceklerde amonyak suda çözünmeyen ürik asit kristallerine
çevrilerek katı halde atılır.
Ürikasit
zehirli değildir. Nedeni suda çözünmemesidir.
Karbonhidrat ve
yağların metabolizmasından oluşan H2O ve CO2 ile dış çevreden
alınan suyun fazlası, Na+, K+, Ca++, Cl- gibi iyonlar,
kullanılmayan ilaçlar. Hücre metabolizması ürünleri olan
(HSO4)–3, (HCO3)– ve H+ iyonları, H3PO4, kreatin, tuz ve
inhibitörlerde boşaltım artıklarıdır.
BOŞALTIM SİSTEMİNİN GÖREVLERİ
Metabolizma
artıklarını vücuttan uzaklaştırır. Doku sıvısındaki su ve tuz
mikarını düzenler. Kanın hacminin ve pH derecesini düzenler.
Böylece iç ortam koşullarının değişmeden kalmasını sağlayarak
kararli iç çevre (Homeostasis) sağlar.
HÜCRELERİN DIŞ ÇEVRELERİYLE DENGEDE KALMASINDA BOŞALTIMIN
ETKİSİ
Canlılarda iç
ortam koşullarının sabit tutulması, canlının yaşadığı ortam
çeşidine (su, kara, tatlı su, tuzlu su) göre değişiklik
gösterir.
1. Karasal
canlılarda en önemli sorun vücudun su kaybını önlemektir. Bu
yüzden böceklerde vücudun üzerinde kitin tabakadan oluşmuş bir
dış iskelet vardır. Sürüngenlerde pullar ve plakalarda aynı
görevi üstlenir. Kuşlarda tüyler, memelilerde deri üzerinde
kıllar oluşmuştur.
Böcekler,
sürüngenler ve kuşlarda boşaltım maddelerinin katı olarak
atılması suyun büyük bir kısmının vücutta kalmasına neden
olur.Bazı karasal hayvanlarda böbreklerde suyun büyük bir
kısmı geri emilerek vücuda kazandırılır.
2. Tatlı
sularda yaşayan hayvanlarda iç sıvı dış çevredeki su ortamına
göre hipertoniktir. Dış ortamdan vücut içine suyun girmesini
önlemek amacıyla bir çoğunda deride geçirgenlik azalmıştır. (Kütiküla
pullar gibi) Ayrıca kontraktil koful, alev hücreler gibi
oluşumlar aktif olarak fazla suyu atarlar.
3.
Tuzlu sularda yaşayan hayvanlarda iç sıvı dış çevredeki sıvıya
göre hipotoniktir. Bu hayvanların vücut içi suyunu korumaları
ve vücut içine sızan tuzu da dışarı atmaları gerekir. Bu
yüzden evrimsel olarak bezlerin dışarıya tuz atma yeteneği
kazanmasıyla çevrelerine uyum sağlayabilmişlerdir.
|