(BİR OYUN) TRAFİK POLİSİ
(Trafik polisi kılığında bir çocuk,
işlek bir caddede görev yapmaktadır.)
ÇOCUK
— (Düdük
öttürerek getir.) Düüt... Düüt!. Beyefendi, dikkat
etsenize! Bakın kırmızı yanıyor. Siz geçmeye
çalışıyorsunuz. Araba altında kalsanız ne olacak?
Lütfen
hanımefendi, bekleyin efendim. Taşıtlar geçsin. Tamam,
yayalar için yeşil yandı. Şimdi geçebilirsiniz. Biraz
hızlı! Geçişlerde sağdan yürürseniz, karşıdan gelenle
çarpışmazsınız. Evet, işte böyle. Teşekkür ederim.
Kırmızı, kırmızı yandı kardeşim, neden geçmeye
çalışıyorsun? Ceza mı yazayım yani? Acele işin mi var?
Herkesin işi var. Bekle, yeşil yansın. Görmüyor musun
kırmızı yanıyor! Acelesi varmış! Acele eden ecele
gider. Sinir olmak işten değil yani.
Düüt,
düüt!... Minibüsçü, orada yolcu mu indirilir be
kardeşim? Trafiği tıkıyorsun. Bak, arkandan korna
çalıyorlar. Ne yapıyorsun? Haydi, lütfen trafiği
aksatma.
(Seyircilere
dönerek) Görüyorsunuz değil mi çocuklar, ne zor şu
trafik polisliği. Işık lâmba var ama, bu yetmiyor.
Bazıları yeşile, kırmızıya hiç dikkat etmiyor.
Bazılarının da her zaman acelesi olur. Bir dakika geç
kalsalar kıyamet kopar sanki. Her trafik lâmbasının
yanına bir de polis koyamayız ki...
Ah, ah!
İşimiz gerçekten zor çocuklar. Oysa hepimiz trafik
kurallarına uysak, hiçbirimizin canı yanmayacak.
Kazalar olmayacak. Aman dikkatli olun! Yoldan karşıya
geçerken her zaman bir trafik lâmbası ya da bir polis
bulamazsınız. Ne yaparsınız peki? Evet, evet. Önce
sola, sonra sağa bakarsınız. Bir daha sağa bakar,
taşıt yoksa hızlı adımlarla karşıya geçersiniz.
Aferin, çok güzel! Her zaman böyle yapın. Çünkü
hayatınız hepimiz için çok değerli.
Unutmayın, dikkatli olun, trafik kurallarına mutlaka
uyun. Ne demiş atalarımız? "Kaza geliyorum demez".
Hepinize kazasız belâsız günler dilerim. (Düdük
öttürerek eliyle geç işareti yapıp çıkar.)
Aziz SİVASLIOĞLU
Belirli Gün ve Haftalar