KİMYACI OLMAYA NASIL KARAR VERDİM?
Ünlü bir
kimyacı, çocukluk anılarını şöyle
anlatıyor:
Aklım
ermeye başlayınca, beni en çok
düşündüren konu, ileride hangi mesleğe
atılacağım olmuştu. Babam inşaatçıydı.
İçimde ilk kez inşaatçı olma isteği
uyandı. İnşaatlara gider, dülgerleri iş
başında seyrederdim. Dülgerlik de hoşuma
gitmeye başlamıştı. Dülger olayım,
diyordum. İnşaatları gezerken başka
şeyler de ilgimi çekti. Özellikle
makinelere çok hayran kaldım. Makineleri
mühendisler yapıyordu. Artık gözümde en
değerli meslek mühendislikti. Merakımı
gidermek için ele geçirdiğim bir kitabı
elimden bırakmaz oldum. Bu eski
mühendislik kitabı ilk buharlı
makineleri anlatıyordu. Ben de bir
makine yapmaya çalıştım. Plânlarını
bitirdim. Daha öteye geçemedim. Elimde
araç yoktu.
Oldum
olası resim çizmeye bayılırdım. Bazen
plân kopya ederdim. Bu ufak tefek
yardımlar babamın çok hoşuna giderdi. O
da benim mimar olmamı istiyordu.
Bir ara
resim yapmaya merak sardım. Artık ressam
olmayı düşünüyordum. Merak sardığım her
işte canla başla çalışıyordum. Bir
şeyler öğrenmeye, kendimi eğitmeye
uğraşıyordum. O günlerde edindiğim
bilgilerin daha sonra bana çok faydası
oldu.
On iki on
üç yaşlarındayken bir arkadaşım yaptığı
kimya deneylerini gösterdi. Birtakım
sıvıları birbirine katınca çeşitli renk
ve şekillerde kristaller meydana
geliyordu.
Maddelerin akıllara durgunluk veren
gücünü gözlerimle görmek, sonsuz bir
şaşkınlık, hayranlık uyandırdı bende.
Hemen o zamana kadarki çalışmalarımın
hiçbirinde rastlayamadığım bir şeyler
bulacağımı anladım.
Artık
kararım kesindi. Kimyager olacaktım.
Derhâl şişeler, birtakım kimyasal
maddelerle ufak çapta bir lâboratuvar
kurdum ve deneylere başladım.
Bütün Dünya
Çeviren: Nilüfer BALKIR