ATATÜRK'ÜN AKILCILIK
VE BİLİME VERDİĞİ ÖNEM
Atatürk ün tüm eylemlerinde aklın egemenliği ve
bilimin yol göstericiliği vardır.
Akıl
ve bilim, insanlara gerçek yolu gösterir. Atatürk,
bu gerçeği, "Hayatta en hakikî mürşit ilimdir."
sözüyle açıklamıştır. Akla ve bilime uygun olmayan
hiçbir şeyin geçerli olmayacağını vurgulamıştır.
Hayatta tahminlerin, tesadüflerin, hurafelerin yeri
olmadığını söyleyerek tüm sorunları aklın ve bilimin
rehberliğiyle çözmüştür.
Atatürk, çağımızın akıl ve bilim çağı olacağını
önceden görmüştür. Atatürkçü düşünceye göre; biz de
çağdaş batı ülkeleri gibi modern ulaşım araçlarını
kullanmalıyız. Onlar modern makinelerle tarım
yaparken, biz kara saban, orak. tırpan gibi basit
araçlarla tarım yapamayız. Onlar en yeni ilâçlarla
tedavi olurken, bizler çağdaş tedavi yöntemlerini
bırakıp üfürükçülükle tedavi olmaya çalışamayız.
Türk
halkı, Atatürkçü düşüncenin ışığında bilim ve
teknolojiden yararlanmasını bilmiştir. Her alanda
çağdaş uygarlık düzeyine yükselme çabası içine
girmiştir. Özellikle tıp alanında gösterilen
gelişmeler, çağdaş batı ülkelerinin ilgisini çekecek
bir düzeye ulaşmıştır.
Sonuç
olarak; ulusça kalkınmamız, çağdaş uygarlık düzeyine
ulaşabilmemiz için, akılcılığa ve bilime önem
vermemiz gerekir.
Akil
ve bilimin rehberliği bizi daha güçlü kılar. Böylece
eğitim, sağlık, ekonomi ve teknoloji alanlarında
kalkınmış ülkelerle yarışabilir duruma geliriz.
İlbeyi LÂÇİN