ATATÜRK VE GÜZEL SANATLAR
Sanat, duygu ve düşüncelerimizi türlü biçimlerde
yansıtan en etkili yoldur. "Müzik, resim,
edebiyat tiyatro, mimarlık ve heykeltıraşlık",
güzel sanatların birer koludur.
Güzel sanatlara değer vermeyen uygar bir ülke
düşünülemez. Milletler arasındaki yakınlaşma,
kaynaşma ve kültür alış verişi, güzel sanatlar
sayesinde mümkün olur. Atatürk'ün deyişiyle,
"Sanatsız kalmış bir milletin hayat
damarlarından biri kopmuş demektir."
Dil ve edebiyatın güzel sanatlar arasında önemli
bir yeri vardır. Bizim dilimiz "Türkçe'dir.
Dilimiz sayesinde anlaşır ve kaynaşırız. Türk
dili, dünyanın en eski ve zengin dillerinden
biridir. Okunması, yazılması kolaydır. Her türlü
duygu ve düşünceyi kolayca anlatmaya
elverişlidir. Millî değerlerimizi, dilimiz ve
edebiyatımız sayesinde koruruz. Kültürümüzü,
şiir, roman, öykü gibi eserlerle kuşaktan kuşağa
aktarırız.
Atatürk, Türk dili ve edebiyatına büyük önem
vermiştir. Dil kurultayları toplanmasına öncülük
etmiştir. Türk dilinin araştırılması ve
geliştirilmesi için 1932'de Türk Dil Kurumunu
kurdurmuştur.
Türk müziği ve Türk "folkloru, Türk ulusunun
duygu ve düşüncelerini dile getirir.
Türkülerimiz, şarkılarımız, masallarımız,
oyunlarımız, bizi birbirimize yaklaştırıp
kaynaştırır. Atatürk, bu nedenle müziğimizin
gelişmesi ve folklorumuzun zenginleşmesi için
çaba göstermiştir.
Atatürk, Türk tiyatrosuna ve sahne oyunlarına da
özel bir önem vermiştir. Çağdaş Türk
tiyatrosunun gelişmesine önderlik etmiştir.
Bunun için Ankara Devlet Konservatuarını
kurdurmuştur. Karagöz ve orta oyunu gibi
geleneksel tiyatromuzun korunması ve
geliştirilmesini sağlamıştır.
Atatürkçü düşüncede sanatın ve sanatkârın yeri
ve değeri büyüktür. Biz de sanat eserlerini
korumalı, sanatçıya karşı saygılı davranmalıyız.
Adil TOPALOĞLU