DÜNYAMIZI SEVELİM
İnsanoğlu, binlerce yıldır doğaya egemen olmak
istemiştir. Bunun sonucunda da rahat bir nefese, bir
tutam yeşile, bir yudum temiz suya hasret kalmıştır.
İnsanlar dünyayı öylesine kirletmişler ki
yarattıkları çöplükte şimdi boğulma tehlikesiyle
karşı karşıyalar.
Ülkemiz ne ölçüde temiz? Bu sorunun yanıtı hiç de iç
açıcı değil.
Eskiden bir akvaryum gibi olan Marmara denizini
endüstri atıklarıyla öldürdük. Karadeniz'de aşın ve
bilinçsiz avlanma sonucu balığı bitirdik. Ünlü
hamsimizin soyunu tüketmek üzereyiz.
Sıra Akdeniz'de şimdi. Dünyanın en güzel
kıyılarından biri olan Gökova Körfezi'ne termik
santral yapıyoruz. Aliağa'ya ve birçok kıyı kentine
yeni termik santraller yapmaya çalışıyoruz, Yatağan
ve diğer termik santrallerin çevreye verdiği zarar
ortadayken, hâlâ bunları yapabiliyoruz.
İstanbul'da yazları denize girmek, lağımda yüzmekle
eş anlama gelmektedir, Turizmde dünyaya övünerek
tanıttığımız Akdeniz kıyılarında aynı tehlike hızla
büyümektedir.
Doğudan batıya tüm ülkelerde insanlar, daha temiz
bir dünya için el ele vermeliler. Çöp toplamalı,
ağaç dikmeliler. Yeşil ve temiz bir çevre için
seslerini duyurmalılar.
Hasan CEMAL
Cumhuriyet gazetesi (Uyarlanmıştır.)