TİLKİ İLE KEÇİ
Tilki, günün birinde, içinde su bulunan
bir kuyuya düşmüş. Kuyunun içinde oraya
buraya sıçramış; ama bir türlü yukarı
çıkamamış.
Bir süre sonra orada bir keçi görünmüş.
Susadığı için hemen kuyunun başına
gelmiş. Eğilip kuyunun içine bakmış. Bir
de ne görsün? Aşağıda bir tilki duruyor.
Keçi çok şaşırmış. Aşağıya seslenmiş:
— Orada ne yapıyorsun tilki kardeş?
Tilki serinkanlılıkla:
— Ne yapacağım? Su içiyorum, demiş.
Keçi, kuyuda su olduğunu duyunca çok
sevinmiş. Tilkiye:
— Su soğuk mu? diye sormuş. Kurnaz
tilki:
— Hem de buz gibi, demiş.
Keçi:
— Nasıl içebilirim bu sudan? diye
sormuş.
— Ondan kolay ne var? demiş tilki. Hop
de, aşağıya atla
Keçi, tilkinin bu sözlerine kanıp
kendini aşağıya atmış. Kuyudaki sudan
kana kana içmiş. Susuzluğu geçince,
tilkiye:
— Buradan nasıl çıkacağız? diye sormuş.
— Kolay, demiş tilki. Sen ön ayaklarını
kuyunun duvarına dayayıp arka
ayaklarının üzerine dikil. Ben, sırtına
basarak kolayca dışarı çıkarım. Sonra da
seni yukarı çekerim. Böylece ikimiz de
kurtulmuş oluruz.
Keçi, tilkinin dediğini yapmış. Tilki,
onun omzuna basarak bir sıçrayışta
kuyudan çıkmış. Hemen ormana doğru
koşmaya başlamış.
Keçi, tilkinin hile yaptığını anlamış.
Ardından acı acı bağırmış:
— Ben senin kuyudan çıkmana yardım
ettim; ama sen beni bırakıp
gidiyorsun. Olur mu böyle? demiş.
Bu sözleri duyan tilki, geri dönerek
keçiye:
— Sen aklını yitirmişsin ey keçi! Eğer
bir gram aklın olsaydı, kuyuya atlamadan
önce nasıl çıkacağını düşünürdün, demiş.
Sonra da hızla oradan uzaklaşmış.
Aisopos (Ezop)
Ezop Masalları (Yeniden düzenlenmiştir.)