UÇAK YOLCULUĞU
Umut, köylerine
izne gelen ailesiyle birlikte Almanya'ya
gidecekti. Hava alanında koca koca uçakları
gördüğünde şaşkınlığını gizleyemedi. Uçaklar
gürültüyle inerken kulaklarını tıkadı. Bu
arada kendileri ve eşyaları kontrolden
geçirildi. Babası:
Uçaklar neyle
işler biliyor musun ?
Yooo!
Bu koca kuşlar,
benzin yakarak işlerler.
— Şimdi
anladım. Demir kuşun karnını doyururlar
desene,
Yolcular otobüsle uçağın yanına götürüldü.
Umut, sevinçle merdi
venlerden çıkarken:
Baba, bu uçağın
her yanı yama yama!
Gerçekten
yamalı gibi; ama yama değil bunlar. Uçağın
üstü tek
parçayla değil, küçük parçalarla kaplandığı
için yama gibi görünüyor.
Böylesi daha sağlam herhalde.
Uçağın içinde
ortada dar bir yol, iki yanda sıralı koltuklar
ve küçük pencereler vardı. Biletlerine bakıp
yerlerine oturdular. Umut, pencere kenarına
geçti. Kemerlerini bağladılar. Uçağın
motorları çalışmaya başladı. Uçağın
havalanmasıyla Umut'un içi boşalır gibi oldu.
Hostes,
yolculara yiyecek, içecek ve çocuklara
oyuncaklar verdi. Her şey Umut'a ilginç
geliyordu. Yolculuk boyunca Almanya'yı
düşünürken iniş anonsunu duydu. Uçağın
tekerlekleri yere değdiğinde çıkardığı
takırtılar, heyecanını daha da artırdı,
Gülten DAYIOĞLU
Yurdumu Özledim
(Uyarlanmıştır.)