MİLLET MALI
Soğuk,
karlı bir hava, yer bembeyaz. Bu beyazlığı, yalnız
önümüzde giden karaltılar bozuyor. Bunlar, kağnılarıyla
ordumuza cephane taşıyan köylü kadınlardı. Biraz sonra
onlara yetişip selâmlaştık.
Biz
kalın paltolarımız altında titrerken, çok yaşlı bir
nine, yorganını kağnının üstüne örtmüştü. Çıplak
ayaklarıyla karları çiğniyordu. Arkasındaki peştamalın
içinde de kendisi gibi çıplak bir yavru vardı.
Onları
görünce içim sızladı:
—
Nineciğim, dedim. Üşümez misin sen? Bak, torunun da
neredeyse donacak. Arabaya serdiğin yorganı onun üzerine
örtsene...
Nine,
kağnıya doğru koştu:
— Kar
serpiyor oğlum, dedi. Bunun altındaki millet malıdır.
Islanmasın.
Sonra
yorganın uçlarını çeke çeke, cephaneyi iyice örttü.
Torunundan, oğlundan, kendisinden daha çok, ordumuzun
cephanesini düşünüyordu.
İşte,
Türk milleti Kurtuluş Savaşı'nı böyle fedâkârlıklarla
kazandı.
Mustafa NECATİ
Atatürk Ansiklopedisi