KÂĞIT İLE RÜZGÂR
Serap'ın
canı nasıl da sıkılıyordu. Birden aklına değişik bir oyun
geldi. Boya kalemleriyle güler yüzlü çocuklar çizmeye
başladı. Çizdiklerini kâğıttan kesip çıkararak bir sürü
arkadaş kazanacaktı, Tam eline makası almışken rüzgâr
pencereyi tıklatmasın mı? İşte ne olduysa o an oldu.
Kâğıtlardan biri yerinden fırlayıp rüzgârın kanatlarına
uçuverdi. Serap, ağzı bir karış açık bakakaldı peşinden.
Oysa
küçük kâğıtçık, yolculuğa çıktığı için öyle mutluydu
ki!... Gökte gezmeyi hep düşlerinde görmüştü. Rüzgâr da
pek sevmişti bu şirin arkadaşı. Onu gezdirmeye başladı.
Bir
çatıda Bayan Martı Dımbırdak, kâğıtçık için "Yolunu
kaybetmiş bir mektup." dedi. Onu duyan Bay Bilmiş
Karabatak dedi ki: "Mektuplar yollarını kaybetmezler,
Adresleri bellidir çünkü."
Bir
başka çatıda Pamuk kedi güvercinleri seyrediyordu. Gözü
şirin kâğıtçığa takılınca neşeyle miyavladı. Bayan
Güvercin Tombalak sinirlenmişti. "Şu Pamuk'un hâline bak!
Bir kâğıt parçasına hayran oldu. Kâğıt dediğin nedir ki!
Uçmayı bile beceremez. Rüzgâr olmasa yerinden
kımıldayamaz."
Kâğıtçık
konuşulanlardan habersiz rüzgârın sırtında geziniyordu.
Yolculuğunu, aynı dosyayı paylaştığı arkadaşlarına
anlatmak için sabırsızlanıyordu.
Sevim AK
Doğan Kardeş