| Öğrenci Destek Hattı   | Öğretmen Destek Hattı|

  | Bize Ulaşın Bize Ulaşın | Site Haritası Site Haritası | Ana Sayfa Ana Sayfa |

s

 

 

ANADOLU EFSANESİ

Türk sultanlarından biri, asker toplayıp sefere çıkar. Dağ, taş, dere, tepe demez, aşar da aşarlar Ağustos sıcağı dudaklarını çatlatır, damaklarını kurutur Askerler susuz, mataralar kurudur. Yolları Kızılcahamam Ovası'na düşer. Mola verilir. Etrafta su ve gölgelik aramaya başlanır, Çaresizlik içinde beklenirken; uzaktan, elinde ayran bakracıyla ak saçlı, ihtiyar bir ana görünür. Kadın yaklaşır:

-Yavrucuklarım, hoş geldiniz. Alın, ananızın ak sütü gibi helâl olsun. İçin ayranımdan, der.

Bakracındaki ayranı buradaki taş oluğa doldurur. Askerler oluğa üşüşür, mataralarını doldururlar.,,

Yanık bağırların, susuz mataraların tek umudu, şefkatli ihtiyar anadadır.

Doldur oğlum!

Dolu ana...

Doldurun yiğitlerim!..

- Ana dolu...

İhtiyar ana doldur! dedikçe, askerler "ana dolu!" diyerek, buz gibi ayranla içlerini serinletirler. Bir bakraç ayran, bir orduya yeter de artar bile,..

O günden sonra, bu kutsal topraklara "Anadolu" deyiverir herkes...

Mehmet Önder
(Anadolu Efsaneleri, 1987)


 


 

 

  Ana Sayfa