AĞAÇLAR
Akdeniz
Bölgesi'ndeki bu kenti ilk kez görüyorum. Kentte çok değişik
bitkiler var. Babama soruyorum:
Bu ağaçların
adı ne babacığım?
Palmiye,
yavrum,
Üç kişinin
kucaklayabileceği palmiyelerin yüksekteki dalları, bir
şemsiyeyi andırıyor. Kaktüsler ise iki insan boyunda. Her şey
şaşırtıyor beni. Çınarlara bakıyorum. Gücü, kuvveti
simgeliyor. Ağaçlardan birinin gövdesindeki levha dikkatimi
çekiyor.
"Ağaç,
ulusal servettir."
Hangi
ağaçlar ulusal servettir? Kuşkusuz tüm ağaçlar. Çamlar,
ladinler, meşeler, söğütler, kavaklar, zeytinler, cevizler,
dutlar, kirazlar, elmalar.., Tırmandığımız, tırmanamadığımız,
meyve veren, vermeyen tüm ağaçlar,..
Babam,
zakkumları gösteriyor. Pembe, al çiçeklerine bakıyorum.
Fesleğenlere, gecesefalarına elimi sürüyorum. Baygın bir koku
doluyor avuçlarıma.
Parkın
yanından geçiyoruz. Gene levhalar: "Çiçek, dalında güzeldir,"
"Ağaçlarımızı koruyalım."
Gerçekten de
gözümüz gibi korumalıyız ağaçları, Güzelim ormanların
yandığın! televizyonda izlerken nasıl da üzülüyoruz!... Bu
yazıları okuyanlar, ağaçların önemini bir kez daha
kavrıyorlar.
Ahmet ÖZER
Çocuklar Varken
(Kısaltılmıştır.)
|