DENİZ KIYISINDA
Geçen yaz, babam
bizi denize götürdü. Tatilimizi orada geçirdik.
Her sabah, Ayşe Gül ve ben kovalarımızı ve
küreklerimizi alarak kıyıya gidiyorduk.
Ayşe Gül
kovasıyla kum taşıyordu. Ben de küreğimle kumlan
düzeltiyordum. Bir keresinde kardeşime:
- Daha çok kum
getir. Bahçemiz büyük olsun, dedim.
Kardeşim yine kum
taşıdı. Ben, küreğimle onları yassılaştırdım.
Parmaklarımızla bahçemizde karıklar yaptık.
Kardeşim bana:
- Ağabey,
bahçemizin çiçekleri yok, dedi.
Baktım, çevremizde hiç çiçek yoktu. Birdenbire,
Ayşe Gül'ün
yerdeki hasır şapkası gözüme ilişti. Şapkanın
çevresinde, bir sıra yapma güller vardı, Elimi
uzattım. Şapkadan bir çiçek kopardım. Ayşe
Gül'e:
- İşte çiçek,
dedim. Onu, bahçemize diktim.
Ayşe Gül de benim
gibi yaptı, o da çiçek dikti. Az sonra bahçemiz
çiçeklerle dolmuştu. Ama, Ayşe Gül'ün şapkası
çorak bir tarlaya dönmüştü.
İsmet Tunç
(Türkçe 2, 1974)