PAPATYA
Şehir
dışında güzel bir kır evi varmış. Evin bahçesinin etrafı,
yemyeşil otlarla örtülüymüş, Bu otların arasında bir
papatya yaşıyormuş.
Parmaklıkla çevrili bahçenin içinde de birçok çiçek
varmış. Bu çiçekler çok kibirliymiş,
Bahçedeki çiçeklerin içinde, rengi en güzel olanlar
lâlelermiş. Lâleler, kendilerini göstermek için durmadan
başlarını havaya kaldırıyormuş. Papatyayı hiçbiri
görmüyormuş bile. Papatya ise, "Ne güzel çiçekler! Bütün
kuşlar onlara gelir." diye düşünüyormuş. Onlara bu kadar
yakın olduğu için mutlu oluyormuş.
Papatya
bunları düşünürken, bir tarla kuşu "cik cik" diye öterek
papatyanın yanına gelmiş. "İyi yürekli papatya ne güzel!"
demiş. Papatya, tarla kuşunun bu sözlerini duyunca çok
mutlu olmuş.
Bahçedeki çiçekler, tarla kuşunun papatyaya gösterdiği
ilgiyi kıskanmış. Lâlelerin rengi öfkeden kıpkırmızı
olmuş. Ellerinden gelse papatyayı koparıp atacaklarmış.
Papatya ise onların neşelerinin kaçtığına çok üzülmüş.
Papatya,
akşam olunca yapraklarını büzüp uyumuş. Rüyasında tarla
kuşunu görmüş.
Andersen
Masalları
Çev.
Erol Ünal KARABIYIK