ÇAM AĞACININ
MASALI
Havalar
soğumuştu. Göçmen kuşlar, sıcak ülkelere gitmişlerdi. Yalnız
kanadı kırılmış bir kuş uçup gidememişti, Titriyor, barınacak
bir yer arıyordu. Ormandaki ağaçlara gitti.
Ne
olur, dallarınız arasında bana bir yer verin, dedi.
Meşe ağacı:
Sen benim
palamutlarımı yersin. Seni barındıramam, dedi.
Öteki
ağaçlar da kuşu barındırmak istemediler. Zavallı kuş barınacak
yer bulamıyordu. Yalnız çam ağacı yaralı kuşa acıdı:
Gel
benim dallarımda barın, dedi,
Küçük kuş çam ağacının dallarına yerleşti.
Kış
yaklaştı. Sert rüzgârlar esti. Bütün ağaçların yapraklan
döküldü. Kış, rüzgâra seslendi:
Sakın
çam ağacının yapraklarına dokunma. Onun dallarında yaralı bir
küçük kuş barınıyor. İşte o zamandan beri çam ağacı dört
mevsim yeşil kalır. Yaprakları hiç dökülmez.
Derleyen:
Yasemin Bilgili
(Bütün Dersler Ansiklopedisi 2, 1984]
|