B. Yurdumuzun Doğal Durumu
1. Yeryüzü Şekilleri
Yurdumuz, genellikle yükseltisi
fazla olan bir ülkedir. Ortalama yükseltisi 1132 metredir.
Yurdumuzun büyük bir bölümünü dağlar, ovalar ve plâtolar
kaplamaktadır.
Dağlar
Dağlar, yurdumuzda büyük bir yer
kaplar. Yurdumuzun kuzeyinde Karadeniz kıyılarına paralel
uzanan dağ sıralarına Kuzey Anadolu Dağları adı verilir. Bu
dağlar birbirine paralel birkaç sıra hâlinde uzanır. Batıda
Sakarya ırmağından başlar, doğuda Gürcistan sınırına kadar
devam eder. Kuzey Anadolu Dağlarının devamı olan Trakya’daki
Yıldız Dağları da Karadeniz’e paralel uzanır. Kuzey Anadolu
Dağlarının en yüksek yeri, Rize Dağları üzerinde bulunan
Kaçkar Doruğu’dur. Batı Karadeniz’de; Küre, Bolu, Ilgaz ve
Köroğlu dağları üç sıra hâlinde uzanır.
Orta Karadeniz bölümünde fazla
yüksek olmayan Canik Dağları yer alır. Doğu Karadeniz
bölümünde dağlar kıyıya paralel birkaç sıra hâlinde uzanır.
Kıyıda Doğu Karadeniz Dağları, iç kesimde ise Mescit, Kop ve
Yalnızçam belli başlı dağlardır. Yüksekliği fazla olan bu
dağlar, kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşımı zorlaştırır.
Ulaşım ancak bazı geçitlerle sağlanır. Bu geçitlerden en
önemlisi Trabzon yakınlarındaki Kalkanlı Geçiti’dir.
Yurdumuzun kuzeybatısında kıyı
boyunca uzanan Yıldız Dağları vardır. Bu dağlar fazla yüksek
değildir. Bu bölümdeki en yüksek dağ, dağcılık ve kayak
merkezi olan Uludağ’dır.
Yurdumuzun batısındaki dağlar
kıyıya dik uzanır. Aydın Dağları, Bozdağlar, Madra dağı ve
Yunt dağı kıyıya dik uzandığı için Ege kıyıları çok girintili
çıkıntılıdır. Bölgenin iç kesimlerinde Murat ve Emir dağları
yer alır.
Ülkemizin güneyinde uzanan
dağlara Toros dağları adı verilir. Bu dağlar, Antalya
Körfezi’nin batısından başlayıp Hakkâri yöresine kadar uzanır.
Batı, Orta ve Güneydoğu Toroslar olarak üçe ayrılır. Batı
Toroslar, Antalya Körfezi’nin çevresinde yer alır. Körfezin
doğusunda Geyik Dağları, batısında ise Bey Dağları bulunur.
Bolkar, Aladağ, Tahtalı ve
Binboğa dağları Orta Torosları oluşturur. Nur Dağları ile
başlayan Güneydoğu Torosları, bir yay şeklinde Hakkâri’ye
kadar uzanır. Hakkâri yöresinde Buzul Dağı’nın yüksekliği 4000
metreyi geçer. Toros dağları da fazla geçit vermez. Gülek,
Sertavul, Çubuk ve Belen geçitleri belli başlı ulaşım
yerleridir. Bu geçitler, kıyı ile iç kesimler arasındaki
ulaşımı kolaylaştırır.
Yurdumuzun doğusu genellikle
yüksek dağlarla kaplıdır. Bunların bazıları sıradağlardır.
Karasu - Aras, Mercan dağları bunlardandır. Ağrı, Nemrut,
Süphan, Tendürek, sönmüş volkan dağlarıdır.
Güneydoğu Anadolu’nun en önemli
yükseltisi sönmüş volkanik dağ olan Karacadağ’dır.
Yurdumuzun iç kesimlerinde
sönmüş volkanik dağlar vardır. Erciyes, Melendiz, Hasan Dağı,
Karadağ ve Karacadağ bunlardan bazılarıdır. İdris Dağı,
Elmadağ ve Tecer dağları diğer önemli dağlardır.
Türkiye’nin yaklaşık yarısını
dağlık alanlar kaplamaktadır. Dağlar; turizm, avcılık ve kış
sporları bakımından önemli yerlerdir. Ayrıca ormanlık
alanlarımızın çoğu dağlar üzerindedir. Akarsularımızın çoğu da
kaynağını dağlardan almaktadır.
Dağların yaşamımızda bu olumlu
etkileri yanında olumsuz etkileri de vardır. Örneğin, yüksek
dağlar ulaşımı engellemekte ve yol yapımını güçleştirmektedir.
Kuzey Anadolu Dağları ile Toroslar, denizden gelen nemli hava
kütlelerinin iç kesimlere sokulmasına engel olmaktadır. Bu da
iç kesimlerin yeterince yağış alamamasına yol açmaktadır.
Ovalar
Ovalar, çevresine göre alçakta
olan ve akarsular tarafından derince yarılmamış düzlüklerdir.
Bu düzlükler genellikle alüvyonlarla kaplıdır.
Ovalar, kıyı ve iç ovalar olmak
üzere ikiye ayrılır. Kıyı ovaları, akarsuların taşıdıkları
alüvyonların kıyılarda birikmesiyle oluşmuştur. Kızılırmak,
Bafra Ovası’nı; Yeşilırmak, Çarşamba Ovası’nı; Seyhan, Ceyhan
akarsuları ise Çukurova’yı oluşturmuştur. Akarsuların taşıdığı
alüvyonlarla oluşmuş diğer başlıca ovalarımız ise şunlardır:
Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz, Bakırçay, Ergene,
Meriç.
İç kesimlerde, dağ sıraları
arasında deniz seviyesinden bir hayli yüksek ovalar yer alır.
Bunlardan başlıcaları; Konya, Eskişehir, Ankara, Malatya,
Elazığ, Erzincan, Erzurum, Muş, Altınbaşak ve Iğdır
ovalarıdır.
Ovalar, insanların
yerleşmelerine ve tarım etkinliklerine uygun yerlerdir. Düzlük
alanlar oldukları için buralarda ulaşım kolaydır.
Plâtolar
Akarsular tarafından derince
yarılmış yüksek ve geniş olan düzlüklere plâto denir.
Türkiye’de plâtolar geniş yer
kaplar. İç Anadolu ve Doğu Anadolu, plâtoların en yaygın
olduğu bölgelerdir. İç Anadolu Bölgesi’nde Haymana,
Cihanbeyli, Obruk, Bozok ve Uzunyayla plâtoları yer alır.
Taşeli ve Teke plâtoları Akdeniz Bölgesi’nde; Gazi Antep ve
Şanlı Urfa plâtoları Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndedir.
Erzurum-Kars ve Ardahan plâtoları ise Doğu Anadolu Bölgesi’nde
bulunur.
Plâtolar, tarım ve hayvancılık
bakımından önemli yerlerdir. Buralar yol yapımına da
elverişlidir.
Ülkemizdeki plâtoların bir kısmı
ekime elverişli değildir. Yayla olarak adlandırılan bu yerler
geçici yerleşim alanlarıdır. İnsanlar, buraları yaz aylarında
hayvan otlatmak ya da dinlenmek amacıyla kullanırlar.
Günümüzde yaylaların bir
bölümünden eğlence amacıyla da yararlanılmaktadır.
Yurdumuzda yeryüzü şekillerinin
çeşitli olması yaşam biçimini de etkilemektedir. Örneğin,
ovalarda nüfus fazladır. Çünkü buralarda toprak verimlidir,
ulaşım kolaydır. Buna karşılık dağlık alanlarda nüfus azdır.
Çünkü yaşam koşulları ağırdır. Arazi engebeli olduğu için ekim
dikim yapılması ve ulaşımın sağlanması zordur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ana Sayfa |
|
Sayfa 1/ 1 |
|
Önceki Sayfa |
|
Sonraki Sayfa |
|