D. Türk İnkılâbı ve Önemi
1. Çağdaşlaşma
Çağdaşlaşma, yaşanılan zamanın
koşullarına uygun hareket etmektir. Çağdaşlaşma, toplumun
ilerlemesi ve kalkınmasıyla sağlanır.
Çağdaşlaşma için yapılacak çalışmalarda akıl ve bilim esas
alınmalıdır (Resim 28). Ayrıca ülkemizin gereksinmeleri ve
olanakları göz önünde bulundurulmalıdır.
Uygarlıktan yoksun bir ulus
çağın gerisinde kalır ve gücünü yitirir. Atatürk’ün şu sözü,
bunu en güzel biçimde ortaya koymaktadır: “Uygar olmayan
insanlar, uygar olanların ayakları altında kalmaya
mahkûmdurlar.”
Toplumlar, varlıklarını
sürdürebilmek için güçlü olmak zorundadırlar. Bunu da çağdaş
uygarlık düzeyine ulaşarak elde edebilirler. Atatürk, bu
durumu şöyle ifade etmiştir: “Memleket kesinlikle çağdaş,
uygar ve yenilenmiş olacaktır. Bizim için bu, yaşam
davasıdır.”
Atatürk’ün çağdaşlaşma
anlayışında taklitçiliğe yer yoktur. Atatürk, bu konudaki
düşüncelerini de şöyle belirtmiştir: “Biz batı uygarlığını bir
taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda iyi olarak
gördüklerimizi kendi bünyemize uygun bulduğumuz için dünya
uygarlık düzeyi içinde benimsiyoruz.” Böylece, gelişmiş
ülkeleri taklit ederek çağdaşlaşmanın gerçekleşemeyeceğini de
vurgulamıştır.
|
Sayfa 1/ 1 |
|
Önceki Sayfa |
|
Sonraki Sayfa |
|